intensifier, signifies an abundance or high quality of a thing; much or many.

listen to the pronunciation of intensifier, signifies an abundance or high quality of a thing; much or many.
الإنجليزية - التركية

تعريف intensifier, signifies an abundance or high quality of a thing; much or many. في الإنجليزية التركية القاموس.

mad
{s} delice, deli gibi. mad as a hatter/mad as zırdeli
mad
{s} kudurmuş
mad
{s} k.dili. çok kızmış, kudurmuş
mad
hasta

O, kendisinin hasta olduğuna inandırdı. - She made believe that she was sick.

O bugünkü sınava girmek istemedi, bu yüzden hasta olduğuna inandırdı, ve okula gitmedi. - He didn't want to take today's test, so he made believe that he was sick, and didn't go to school.

mad
kuduruk
mad
kaçık
mad
kırık

Hayır, sana kızgın değilim, sadece hayal kırıklığına uğradım. - No, I'm not mad at you, I'm just disappointed.

Kırık kapıya geçici bir onarım yaptım. - I made a temporary repair to the broken door.

mad
deli

Tom bir deli gibi çalıştı. - Tom worked like a madman.

O ya sarhoş ya da deli. - He is either drunk or mad.

mad
kızgın

Tom'un bana çok kızgın olmadığını umuyorum. - I hope Tom's not too mad at me.

Bugün mümkünse Tom'dan uzak durmalısın. O sana çok kızgın. - You should avoid Tom today if at all possible. He's very mad at you.

mad
kuluduk
mad
{s} sinirli

Hiçkimseye sinirli değilim. - I'm not mad at anybody.

Tom bana sinirli ama onu suçladığımı söyleyemem. - Tom is mad at me and I can't say I blame him.

mad
mad about k
mad
{s} çılgın

Tom çılgın gibi görünüyor. - It looks like Tom is mad.

Tom Mary'ye çılgıncasına âşıktı. - Tom was madly in love with Mary.

mad
çıldırmış

O kadar üzgündü ki neredeyse çıldırmıştı. - He was so sad that he almost went mad.

mad
dengesini kaybetmiş
mad
kendinden geçmiş
mad
dili fazla istekli
mad
maksimum kullanılabilecek doz
الإنجليزية - الإنجليزية
mad

There's always mad girls at those parties.

intensifier, signifies an abundance or high quality of a thing; much or many.
المفضلات