initial time, initial experience, initial occurrence

listen to the pronunciation of initial time, initial experience, initial occurrence
الإنجليزية - التركية

تعريف initial time, initial experience, initial occurrence في الإنجليزية التركية القاموس.

first time
(Bilgisayar) ilk sefer

Bu benim ilk seferim değil. - It's not my first time.

Sadece ilk seferde doğru şeyi yaparak kendini bir sürü sorundan kurtarabilirsin. - You can save yourself a lot of trouble by just doing it right the first time.

first time
ilk defa

Biriyle ilk defa karşılaştığında,konuşmayı hafif sürdür. - When meeting a person for the first time, keep the conversation light.

İlk defa mı tadına bakıyorsun? - Is this the first time you have tasted it?

first time
ilk kez

İki hafta önce, ilk kez Disneyland ziyaret ettim. - Two weeks ago, I visited Disneyland for the first time.

Ben, beş yıl içinde, ilk kez Yoshida ile görüştüm. - I saw Yoshida for the first time in five years.

first time
ilk olarak

Dünya nüfusu ilk olarak 1804'te bir milyara ulaştı. - The world population reached one billion for the first time in 1804.

Onunla ilk olarak ne zaman tanıştığımı hatırlamıyorum. - I don't remember when the first time I met him was.

الإنجليزية - الإنجليزية
first time
initial time, initial experience, initial occurrence
المفضلات