O, onun bir resim çekişini izledi.
- She watched him draw a picture.
Manyetik bir çekimle birbirlerine çekildiler.
- They were drawn to each other by a magnetic attraction.
Fotoğraf çekmek istiyorum.
- I like to draw pictures.
Bu sebeple, Komite'nin Parlamento'nun Görünmez Üyeleri hakkındaki raporuna dikkat çekmek isterim.
- I would therefore like to draw attention to the Report of the Committee on Invisible Members of Parliament.
Gazı teneffüs etmemeye çalışın.
- Try not to inhale the fumes.
Just before you draw your terminal breath.
The hungry child inhaled her meal.