Bu tür bir kanepe satın almak istemiyorum.
- I don't want to buy this kind of sofa.
Erkek kardeşim, bir araba satın almak için yeterince zengindir.
- My brother is rich enough to buy a car.
Sana akşam yemeği ısmarlamak istiyorum.
- I want to buy you dinner.
Sana bir içki ısmarlamak istiyorum.
- I'd like to buy you a drink.
eBay'dan satın almayı çok seviyorum.
- I love buying on eBay.
Ben, bir çift kayak botu satın almak istiyorum.
- I want to buy a pair of ski boots.