Bazı cookie'ler kullanıcıların sabit disklerinde süresiz olarak kaydedilir.
- Some cookies are stored indefinitely on users' hard drives.
Oyun süresiz olarak ertelendi.
- The game has been postponed indefinitely.
Tom'u süresiz olarak koruyamıyoruz.
- We can't protect Tom indefinitely.
Bazı cookie'ler kullanıcıların sabit disklerinde süresiz olarak kaydedilir.
- Some cookies are stored indefinitely on users' hard drives.
O belirsiz bir süre için bir akıl hastanesine gönderildi.
- She was sent to a psychiatric hospital for an indefinite period of time.
Herhangi bir gerçek, belirsiz bir şüpheden daha iyidir.
- Any truth is better than indefinite doubt.
Evren sonsuza kadar genişleyecek mi?
- Will the universe expand indefinitely?
Onun süresiz bir sözleşmesi var.
- She has an indefinite contract.
Oyun süresiz ertelendi.
- The game has been indefinitely postponed.
Sami sınırsız hasta iznindeydi.
- Sami was on indefinite sick leave.
The murderer was imprisoned at Her Majesty's pleasure.