in zweifel ziehend

listen to the pronunciation of in zweifel ziehend
الإنجليزية - التركية

تعريف in zweifel ziehend في الإنجليزية التركية القاموس.

challenging
ilgi çekici

O ilgi çekici ve ben çok şey öğreniyorum. - It is challenging and I am learning a lot.

Bu hem ilgi çekici hem de heyecan verici. - It's both challenging and exciting.

challenging
sorgula/meydan oku
challenging
(Ticaret) zorlayıcı
challenging
(Kanun) hakimi reddetme
challenging
(Ticaret) düşündürücü
challenging
{i} meydan okuma

Ben kendime meydan okumayı severim. - I love challenging myself.

Tom bana meydan okumaya devam etti. - Tom just kept challenging me.

challenging
{f} meydan oku

O, çok meydan okuyucu bir hipodrom. - It's a very challenging racetrack.

Meydan okuyan boksör, şampiyonu yendi. - The challenging boxer defeated the champion.

questioning
{f} sorgula

Dedektif Dan Anderson daha fazla sorgulama için Linda'yı karakola götürdü. - Detective Dan Anderson took Linda to the station for further questioning.

Böylesine sorgulama rutin polis işidir. - Such questioning is routine police business.

questioning
{i} sorgu

Polis sorgulama için birçok şüpheliyi göz altına aldı. - The police detained several suspects for questioning.

Neden onları sorguluyorsun? - Why are you questioning them?

challenging
meydan oku(mak)
questioning
sorgulama

Polis onu sorgulamak için durdurduğunda Tom kaçmaya çalıştı. - When the police stopped him for questioning, Tom tried to make a run for it.

Yargıç Dan Anderson, Linda'yı sorgulamaya başladı. - Judge Dan Anderson started questioning Linda.

questioning
sorgulayarak

Tom Mary'ye sorgulayarak baktı. - Tom looked questioningly at Mary.

challenging
dürtücü
challenging
(sıfat) boyun eğmez
challenging
büyüleyici

O gerçekten büyüleyici. - It's really challenging.

challenging
{s} boyun eğmez
challenging
kamçılayıcı
questioning
soran
questioning
sorgula/sor
questioning
sorar
ألمانية - الإنجليزية
impeaching
questioning
contesting
challenging
impugning
querying