Sen burda bir öğrenci değil misin?
- Aren't you a student here?
Onlar bir saattir burdalar.
- They have been here for an hour.
Bundan sonrası çorap söküğü gibi gelir.
- It's all downhill from here.
Peki bundan sonra ne olacak?
- Where do we go from here?
lütfen burayı imzalar mısınız?
- Could you sign here, please?
Hazine için orayı burayı kazdılar.
- They dug here and there for treasure.
İşte sizin için biraz haber.
- Here's some news for you.
İşte e-posta adresim.
- Here's my email address.
Merhaba? Hâlâ burada mısın?
- Hello? Are you still here?
Siz burada bir öğretmen misiniz yoksa bir öğrenci misiniz?
- Are you a teacher or a student here?
Arabanızı buraya park edemezsiniz.
- You can't park your car here.
Arabanızı buraya park edemezsiniz.
- You cannot park your car here.
Hey, hemen buraya gelebilir misin?
- Hey, could you come up here right away?
Hey, burada ne oluyor.
- Hey, what's going on here?
Tom'u burada bulmamın imkanı yok.
- There's no way I'm going to find Tom in this place.
... but by the fortunes of geography, no place in the ancient world ...
... according to popular belief that it was a place of debauchery for the sultan ...