in this place or state

listen to the pronunciation of in this place or state
الإنجليزية - التركية

تعريف in this place or state في الإنجليزية التركية القاموس.

here
burda

Afedersiniz ,Downing sokağına burdan nasıl ulaşırım? - Pardon me, how do I get to Downing Street from here?

Onlar bir saattir burdalar. - They have been here for an hour.

here
bunda

Bana bunda yardım etmek için burada olmana memnun oldum. - I'm glad you're here to help me with this.

Buyrun, bundan bir lokma deneyin. - Here, try a bite of this.

here
(Bilgisayar) burayı

Guguk kuşları burayı ilkbaharda ziyaret ederler. - Cuckoos visit here in spring.

Hazine için orayı burayı kazdılar. - They dug here and there for treasure.

in this place
buraya
here
Here goes! işte başlıyorum
here
işte

İşte senin için bir mektup. - Here is a letter for you.

İşte onun yaşadığı ev. - Here's the house where he lived.

here
burada

Lütfen değerli şeyleri burada bırakmayın. - Please don't leave valuable things here.

Merhaba? Hâlâ burada mısın? - Hello? Are you still here?

here
buraya

Buraya dün akşam altıda geldik. - We arrived here at six yesterday evening.

Buraya taşındığımızdan beri beş yıl geçti. - It is five years since we moved here.

here
hey

Hey, buradan çıkalım. - Hey, let's get out of here.

Hey, hemen buraya gelebilir misin? - Hey, could you come up here right away?

here
geldin mi? işte! Look here
here
halihazIrda
here
z. burada; buraya; burası
here
bu dünyada
here
Ha
here
BurayaBaksana
here
here and there şurada burada
here
bu hayatta
here
şimdiki halde
in this place
burada

Tom'u burada bulmamın imkanı yok. - There's no way I'm going to find Tom in this place.

الإنجليزية - الإنجليزية
{a} here
in this place
here
in this place or state

    التركية النطق

    în dhîs pleys ır steyt

    النطق

    /ən ᴛʜəs ˈplās ər ˈstāt/ /ɪn ðɪs ˈpleɪs ɜr ˈsteɪt/
المفضلات