in this place, as in: she came here to study

listen to the pronunciation of in this place, as in: she came here to study
الإنجليزية - التركية

تعريف in this place, as in: she came here to study في الإنجليزية التركية القاموس.

here
burda

Afedersiniz ,Downing sokağına burdan nasıl ulaşırım? - Pardon me, how do I get to Downing Street from here?

Tom'u burdan uzaklaştır. - Get Tom away from here.

here
bunda

Bundan sonrası çorap söküğü gibi gelir. - It's all downhill from here.

Peki bundan sonra ne olacak? - Where do we go from here?

here
(Bilgisayar) burayı

Lütfen burayı imzalayın. - Please sign your name here.

Guguk kuşları burayı ilkbaharda ziyaret ederler. - Cuckoos visit here in spring.

here
Here goes! işte başlıyorum
here
işte

İşte e-posta adresim. - Here's my email address.

Merhaba, benim bir rezervasyonum var, adım Kaori Yoshikawa. İşte onay kartı. - Hello, I have a reservation, my name is Kaori Yoshikawa. Here is the confirmation card.

here
burada

Lütfen değerli şeyleri burada bırakmayın. - Please don't leave valuable things here.

Sonsuza dek burada kalamam. - I can't stay here forever.

here
buraya

Dün buraya koyduğum kitaba ne oldu? - What happened to the book I put here yesterday?

Arabanızı buraya park edemezsiniz. - You can't park your car here.

here
hey

Hey, lütfen bana burada yardım eder misin? - Hey, could you give me a hand over here, please?

Hey, sen burada ne yapıyorsun? - Hey, what are you doing here?

here
geldin mi? işte! Look here
here
halihazIrda
here
z. burada; buraya; burası
here
bu dünyada
here
Ha
here
BurayaBaksana
here
here and there şurada burada
here
bu hayatta
here
şimdiki halde
الإنجليزية - الإنجليزية
here
in this place, as in: she came here to study
المفضلات