Tom'u burada bulmamın imkanı yok.
- There's no way I'm going to find Tom in this place.
Tom'u burdan uzaklaştır.
- Get Tom away from here.
Sen burda bir öğrenci değil misin?
- Aren't you a student here?
Buyrun, bundan bir lokma deneyin.
- Here, try a bite of this.
Peki bundan sonra ne olacak?
- Where do we go from here?
Guguk kuşları burayı ilkbaharda ziyaret ederler.
- Cuckoos visit here in spring.
Tom Mary'nin burayı seveceğini umut ediyor.
- Tom hopes Mary likes it here.
İşte onun yaşadığı ev.
- Here's the house where he lived.
Merhaba, benim bir rezervasyonum var, adım Kaori Yoshikawa. İşte onay kartı.
- Hello, I have a reservation, my name is Kaori Yoshikawa. Here is the confirmation card.
Yarın ben burada olacağım.
- I will be here tomorrow.
Siz burada bir öğretmen misiniz yoksa bir öğrenci misiniz?
- Are you a teacher or a student here?
Buraya dün akşam altıda geldik.
- We arrived here at six yesterday evening.
Dün buraya koyduğum kitaba ne oldu?
- What happened to the book I put here yesterday?
Hey, sen burada ne yapıyorsun?
- Hey, what are you doing here?
Hey, buradan çıkalım.
- Hey, let's get out of here.
Zaten her şey yerinde.
- Everything is in place already.
Mary'nin saçının her buklesi yerindeydi.
- Every lock of Mary's hair was in place.
They ran in place with full packs for an hour.
The girders were carefully set in place.
New procedures were put in place.
... LARRY PAGE: So, again, maybe we have a safe place where ...
... are sanctioned for doing so. I won't put in place magnets for people coming here illegally. ...