Yağmur yağma ihtimaline karşı ceketini al.
- Take your coat in case it rains.
Onun gelme ihtimaline karşı hazır olsan iyi olur.
- You had better be ready in case he comes.
Yangın olduğu takdirde bu butona bas!
- Push this button in case of fire!
Gelemediği takdirde, onun yerini almak zorunda kalacaksınız.
- You'll have to take his place in case he can't come.
Yağmur yağmaya başlar diye yanına bir şemsiye al.
- Take an umbrella with you in case it begins to rain.
Birisi içeri girmeye çalışır diye kapıyı kilitledim.
- I locked the door, in case someone tried to get in.
Bir deprem durumunda, gazı kapatın.
- In case of an earthquake, turn off the gas.
Yangın durumunda, çanı çal.
- In case of fire, ring the bell.
In case of emergency, break glass.
... There's case studies all over the medical literature of ...
... relative measures a brilliant cut case a guy for hotel in nashville brought me is ...