Kısacası, parti müthişti. - In brief, the party was splendid.
Kısacası, parti müthişti.
In brief, the party was splendid.
Kısacası, o yanılıyordu. - In brief, he was wrong.
Kısacası, o yanılıyordu.
In brief, he was wrong.
O kısaca gerekçelerini gösterdi. - He gave his reasons in brief.
O kısaca gerekçelerini gösterdi.
He gave his reasons in brief.
Kısacası, Sherlock yaşıyor. - In brief, Sherlock lives.
Kısacası, Sherlock yaşıyor.
In brief, Sherlock lives.