in opposition to, contrary to, opposite in place, in provision for

listen to the pronunciation of in opposition to, contrary to, opposite in place, in provision for
الإنجليزية - التركية

تعريف in opposition to, contrary to, opposite in place, in provision for في الإنجليزية التركية القاموس.

against
{e} karşı

Üniversite arkadaşım terör karşıtı. - My university friend is against terror.

Eğer Allah bizimleyse, sonra kim bize karşı çıkabilir? - If God is with us, then who can be against us?

against
{e} aykırı

Uzlaşmak benim kurallarıma aykırıdır. - It's against my rules to compromise.

O, yasalara aykırıdır. - This is against the law.

against
{e} karşısında

Yen'in dolar karşısında değer kaybetmesi bekleniyor. - The yen is expected to lose value against the dollar.

Avrupa para birimleri dolar karşısında zayıfladı. - The European currencies have weakened against the dollar.

against
ters olarak
against
{e} karşı: against the current akıntıya karşı. a vaccine against the flu gribe karşı bir aşı
against
-e değecek şekilde
against
(Ticaret) mukabili
against
(Ticaret) karşılığı
against
karşılaştırarak
against
e karşı
against
karşı olmak

Nükleer savaşa karşı olmak için kuantum fiziğinde bir doktoraya ihtiyacın yok. - You don't need a PhD in quantum physics to be against nuclear war.

against
-e doğru
against
-e karşı
against
over against ona karşı
against
edat karşı
against
{e} aleyhinde, karşı: a vote against the
against
O adam reform düşmanıdır
الإنجليزية - الإنجليزية
{p} against
in opposition to, contrary to, opposite in place, in provision for

    الواصلة

    in op·po·si·tion to, con·tra·ry to, op·po·site in place, in pro·vi·sion for

    النطق

المفضلات