in one

listen to the pronunciation of in one
الإنجليزية - التركية
biri

Susan bir saat içinde parti için hazır olacak ve onu alması için birine ihtiyacı olacak. - Susan will be ready to the party in one hour and will need someone to pick her up.

Tom koltuklardan birisinde oturuyor. - Tom is sitting in one of the chairs.

in one sense
bir anlamda
in one sense
bir taraftan
in one

    التركية النطق

    în hwʌn

    النطق

    /ən ˈhwən/ /ɪn ˈhwʌn/

    رصف المشتركة

    in one sense

    فيديوهات

    ... When Anand tapped on those buttons, the music stream was sent transparently from one box ...
    ... ought to be one of respect, not necessarily enthusiasm. ...
المفضلات