Neden haberdar edilmedim?
- Why wasn't I informed?
Polis kazadan bizi haberdar etti.
- The police informed us of the accident.
Tom her zaman beni bilgili tuttu.
- Tom has always kept me informed.
O, bilgili bir insandır.
- He is a well informed person.
Polis kazayla ilgili bizi bilgilendirdi.
- The police informed us of the accident.
O, plandaki değişiklikler hakkında beni bilgilendirdi.
- He informed me about the changes in the plan.
Ben ona dinlenmesini tavsiye ettim.
- I advised him to take a rest.
Erken bir başlangıcı tavsiye etti.
- He advised an early start.
Erken bir başlangıcı tavsiye etti.
- He advised an early start.
Ben ona dinlenmesini tavsiye ettim.
- I advised him to take a rest.