Ben sizin hakkınızda o şekilde düşünmüyorum.
- I don't think about you in that way.
İşler bu şekilde devam ederse yine aynı hatayı yapacaksın.
- You'll make the same mistake if things continue in this way.
Sorunu bu şekilde hallettim.
- I solved the problem in this way.
Böylece büyük bir piyanist oldu.
- He became a great pianist in this way.
... Kan is going to start swiping his way through. ...