in extreme metal, to describe the speed of the music and the density of riffs.

listen to the pronunciation of in extreme metal, to describe the speed of the music and the density of riffs.
الإنجليزية - التركية

تعريف in extreme metal, to describe the speed of the music and the density of riffs. في الإنجليزية التركية القاموس.

brutal
{s} vahşi

O, vahşice öldürüldü. - She was brutally murdered.

Tom 20 Ekim 2013'te vahşice öldürüldü. - Tom was brutally murdered on October 20, 2013.

brutal
{s} gaddar

Polisin gaddarlığı uzun süredir bir sorundur. - Police brutality has been a problem for a long time.

brutal
acımasız

Onlar yeterince acımasızlar mı? - Are they brutal enough?

Ezici bir çoğunluk acımasız cezanın kaldırılması için oy kullandı. - An overwhelming majority voted to abolish the brutal punishment.

brutal
{s} sert

Böyle sert koşullar altında hiç kimse çalışamaz. - No one can work under such brutal conditions.

İsyan çok sert bir biçimde bastırıldı. - The uprising was brutally suppressed.

brutal
hayvanca
brutal
insanlıktan uzak
brutal
(gerçek) acı
brutal
{s} şiddetli
brutal
{s} zalim
brutal
{s} merhametsiz
brutal
{s} kaba
brutal
{s} yabani
brutal
{s} yontulmamış
الإنجليزية - الإنجليزية
brutal
in extreme metal, to describe the speed of the music and the density of riffs.

    الواصلة

    in ex·treme metal, to de·scribe the speed of the mu·sic and the den·si·ty of riffs
المفضلات