Ben içeride kalmayı tercih ederim.
- I prefer to stay indoors.
Biz içeride kahvaltı ediyoruz.
- We are eating breakfast indoors.
Büyük ebeveynlerimin dahili su tesisatı yoktu.
- My grandparents didn't have indoor plumbing.
O kadar çok yağmur yağıyordu ki içerde oynadık.
- It was raining hard, so we played indoors.
Yağmur yağdığı için Catherine içerde kaldı.
- Catherine stayed indoors because it was raining.
Nancy kapalı yer oyunlarından hoşlanır.
- Nancy enjoys indoor games.
Basketbol ve masa tenisi gibi top oyunları genellikle kapalı alanda oynanır.
- Ball games, such as basketball and ping-pong, are usually played indoors.
... the town next door. ...
... -( door opens ) - ...BUT... ...