Kuralları bilmiyordum.
- Ich kannte die Regeln nicht.
Bu kurallara aykırıdır.
- Es ist gegen die Regeln.
Biz normalde düşüncelerimizi başkalarından gizleyebiliriz.
- We can normally conceal our thoughts from others.
İnsanlar normalde dakikada 12 ile 20 kez arası nefes alır.
- People normally breathe 12 to 20 times a minute.
Tipik olarak, insan gebeliği her biri yaklaşık üç aylık üç trimestere ayrılır.
- Typically, human pregnancy is divided into three trimesters of approximately three months each.
Onun mizah tipik Fransız, çok esprili.
- His humor is very witty, typically French.
Normal olarak yemediğim masadaki tek şey sarı tabaktaki şeydir.
- The only thing on the table that I normally wouldn't eat is that stuff on the yellow plate.
Tom normal olarak yürüyor.
- Tom is walking normally.
Korkarım ki kitaptaki her kural ihlal edilmektedir.
- I'm afraid that violates every rule in the book.
Bu durumda bu kuralı uygulayabilir miyiz?
- Can we apply this rule in this case?
Genellikle içki içmem.
- As a rule, I don't drink.
İngilizce öğretmenimiz genellikle çok ödev verir.
- As a rule, our English teacher gives a lot of homework.
Bir cümlenin genellikle öznesi ve yüklemi vardır.
- A sentence normally has a subject and a verb.
Şimşek genellikle gök gürültüsüne eşlik eder.
- Lightning normally accompanies thunder.
Tipik olarak, insan gebeliği her biri yaklaşık üç aylık üç trimestere ayrılır.
- Typically, human pregnancy is divided into three trimesters of approximately three months each.
Normally, we eat three times a day.
- In der Regel essen wir dreimal pro Tag.