in an aroused state

listen to the pronunciation of in an aroused state
الإنجليزية - التركية

تعريف in an aroused state في الإنجليزية التركية القاموس.

excited
{s} heyecanlı

Bir şey yiyemeyecek kadar çok heyecanlıyım. - I'm too excited to eat anything.

O kadar heyecanlıydım ki uyuyamadım. - I was so excited that I could not fall asleep.

excited
{s} telaşlı
excited
{f} heyecanlandır

Oyun çok sayıda insanı heyecanlandırdı. - The game excited lots of people.

Lütfen Tom'u heyecanlandırma. - Please don't get Tom excited.

excited
{s} coşkulu

Stadyumda bir sürü coşkulu taraftar vardı. - There were a lot of excited fans in the stadium.

excited
(Tıp) Tahrik edilmiş, uyartılmış
excited
{s} hararetli
excited
{f} uyar
excited
{s} uyarılmış
excited
{f} heyecanlandır: adj.heyecanlı
excited
uyarık
excited
{s} heyecanlanmış

Tom bir şeyden heyecanlanmıştı. - Tom was excited about something.

Sen çok heyecanlanmış olmalısın. - You must be very excited.

excited
eksite
excited
{f} uyar: adj.uyarılmış
excited
(Fizik) ikaz edilmiş
excited
heyecanlandırılan
الإنجليزية - الإنجليزية
excited
in an aroused state

    الواصلة

    in an a·roused state

    التركية النطق

    în ın ırauzd steyt

    النطق

    /ən ən ərˈouzd ˈstāt/ /ɪn ən ɜrˈaʊzd ˈsteɪt/
المفضلات