in all places; everywhere

listen to the pronunciation of in all places; everywhere
الإنجليزية - التركية

تعريف in all places; everywhere في الإنجليزية التركية القاموس.

wherever
nerede ise
wherever
nereye

Amerika'da nereye giderseniz gidin, yollar ve otoyollar vardır. - There are roads and freeways wherever you go in America.

Nereye giderseniz gidin, istasyonların yanında kaldırımlar üstünde bırakılmış çok sayıda bisiklet görürsünüz. - Wherever you go, you see a lot of bicycles left on sidewalks near stations.

wherever
nerede

Sen onun için nerede oda bulabilirsen kutuyu koy, lütfen. - Put the box wherever you can find room for it, please.

Nereye gidersen git, nereden geldiğini unutma. - Wherever you go, don't forget where you came from.

wherever
her nereye

O her nereye gitse, köpek onu izledi. - The dog followed him wherever he went.

Her nereye gitsem köpek beni izler. - The dog follows me wherever I go.

wherever
her nerede

Her nerede söylersen, Tom. - Wherever you say, Tom.

wherever
bağ. (Zarf olarak kullanılan yancümlenin başında bulunur.): Go wherever you like. Nereye istersen git. Wherever possible she tries to help
wherever
(bağlaç) nerede olursa, her nerede, her nereye
wherever
her nere

Her nereye gitsem köpek beni izler. - The dog follows me wherever I go.

O her nereye gitse, köpek onu izledi. - The dog followed him wherever he went.

wherever
conj. nerede olursa
wherever
nerede olursa

Aksiyon nerede olursa olsun gideceğiz. - We'll go wherever the action is.

Nerede olursa olsun baskıyla mücadele etmek için elimizden gelen her şeyi yapmak zorundayız. - We must do everything we can to fight oppression wherever it occurs.

الإنجليزية - الإنجليزية
wherever
in all places; everywhere
المفضلات