Üç gündür, bayat bir sandviç, çürük bir elma ve biraz bozuk yoğurt dışında hiçbir şey yemedim.
- I haven't had anything to eat for three days other than a stale sandwich, a rotten apple, and some spoiled yogurt.
Tom öğrenciyken ders kitaplarının dışında bir şey okuyacak zamanı yoktu.
- Tom had never had time to read anything other than textbooks when he was a student.
Seninki hariç tüm denemeler iyiydi.
- All the essays, other than yours, were good.
Tom, onun adından başka Mary hakkında bir şey bilmiyor.
- Tom doesn't know anything about Mary, other than her name.
Jim'den başka onu gören biri var mı?
- Did anybody other than Jim see her?