Onu başarılı bir şekilde ikna ettim ve flört ettik.
- I successfully persuaded her and we went on a date.
Buna rağmen,tarihte tüm insanların başarılı bir şekilde yok edildiğine dair örnekler var.
- However, there are instances in history where entire peoples were successfully exterminated.
Rosetta sondası Philae, 67P / Churyumov-Gerasimenko kuyruklu yıldızına başarıyla indi.
- Rosetta's probe, Philae, has successfully landed on the comet 67P/Churyumov–Gerasimenko.
Biz görevimizi başarıyla yerine getirdik.
- We carried out our mission successfully.
Tom başarılı bir biçimde tüm eyaletteki oyların yaklaşık yüzde sekseninin desteğini alacak duruma erişti.
- Tom successfully carried the state with nearly sixty percent of the total statewide vote.
Onlar bombayı başarılı bir biçimde etkisiz hale getirdiler.
- They've defused the bomb successfully.
Tedavi başarılı olarak gidiyor.
- The treatment is going successfully.
Onlar bunu başarılı olarak yaptı.
- They did it successfully.
They successfully completed their project together.