الإنجليزية - التركية
تعريف in a state of sulky dissatisfaction في الإنجليزية التركية القاموس.
- dissatisfied
- {s} tatminsiz
O her zaman tatminsiz.
-He's always dissatisfied.
Oldukça tatminsizdim.
-I was quite dissatisfied.
- disgruntled
- canı sıkılmış
- disgruntled
- ters huylu
- disgruntled
- düş kırıklığına uğramış
- disgruntled
- bozulmuş
- disgruntled
- (at/with ile) üzgün
- dissatisfied
- tatmin etme(mek)
- in a state
- bir devlet
- disgruntled
- {s} şikâyetçi
- disgruntled
- huzursuz
- disgruntled
- {s} hoşnutsuz, canı sıkkın
- disgruntled
- {s} hoşnutsuz
Tom hoşnutsuz görünüyor.
-Tom looks disgruntled.
Tom biraz hoşnutsuzdu.
-Tom was a little disgruntled.
- disgruntled
- {s} huysuz
- disgruntled
- {s} kırgın
Bir kırgın işçinin bombayı koyan kişi olduğunu düşünüyoruz.
-We think a disgruntled employee was the one who planted the bomb.
- dissatisfied
- {s} hoşnutsuz
Bu iyi bir uzlaşma.Hiç kimseyi hoşnutsuz bırakmaz.
-It's a good compromise. It won't leave anyone dissatisfied.
Tom her zaman hoşnutsuz gibi görünüyor.
-Tom always seems to be dissatisfied.
- dissatisfied
- {s} memnuniyetsiz
- dissatisfied
- tatmin etme
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف in a state of sulky dissatisfaction في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- dissatisfied
- disgruntled
- in a state
- agitated and anxious
المصطلحات ذات الصلة
in a state of sulky dissatisfaction
الواصلة
in a state of sul·ky dis·sat·is·fac·tionالنطق
Resimler
المفضلات