O yıllarca sefil bir hayat sürdürmek zorunda kaldı.
- He had to lead a miserable life for many years.
Ondan dolayı, o sefil bir hayat yaşadı.
- Because of her, he lived a miserable life.
Tom perişan görünüyor.
- Tom seems to be miserable.
Ekonomi perişan durumdaydı.
- The economy was in miserable condition.
Tom parktaki bankta oturuyor, berbat görünüyor.
- Tom is sitting on a park bench, looking miserable.
Sana ne oldu? Berbat görünüyorsun.
- What happened to you? You look miserable.
O zengin ama çok mutsuz.
- She's rich but miserable.
O zengin ama çok mutsuz.
- She's rich but miserable.
Ben sefil ve mutsuzdum.
- I was miserable and unhappy.