Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

in a single, sole manner

listen to the pronunciation of in a single, sole manner
الإنجليزية - التركية

تعريف in a single, sole manner في الإنجليزية التركية القاموس.

solely
sadece

Ekoloji açısından, Antarktika turizm için ya da ticari keşif için değil, sadece araştırma için korunmalıdır. - From the standpoint of ecology, Antarctica should be reserved solely for research, not for tourism or for commercial exploration.

solely
yalnızca

Biri yalnızca hava ve sevgiyle yaşayamaz. - One cannot live solely on air and love.

Ampirik veriler yalnızca gözleme dayanır. - Empirical data is based solely on observation.

solely
ancak
solely
sırf
solely
salt
solely
(Kanun) münferiden
solely
yalnız

Ampirik veriler yalnızca gözleme dayanır. - Empirical data is based solely on observation.

Biri yalnızca hava ve sevgiyle yaşayamaz. - One cannot live solely on air and love.

solely
(Mukavele) yalnızca; müstesna
solely
bir tek
الإنجليزية - الإنجليزية
solely