in a direct manner; in a straight line or course

listen to the pronunciation of in a direct manner; in a straight line or course
الإنجليزية - التركية

تعريف in a direct manner; in a straight line or course في الإنجليزية التركية القاموس.

directly
doğrudan

Neden doğrudan ona söylemiyorsun? - Why don't you tell her directly?

Tom'la doğrudan temas kurulabilir. - Tom can be contacted directly.

directly
doğrudan doğruya

Çıplak gözle güneşe doğrudan doğruya bakmamalısın. - You should never look directly at the Sun with the naked eye.

Çıplak gözle ya da dürbün ya da teleskop gibi herhangi bir aletle doğrudan doğruya güneşe bakmamalısın. - You should never look directly at the Sun with the naked eye or through any instrument such as binoculars or a telescope.

directly
düpedüz
directly
-er -mez
directly
derhal
directly
hemen
directly
direkt olarak,ıf.-de doğrudan: prep.doğrudan
directly
zaman hemen
directly
dosdoğru
directly
(Biyoloji) direkt olarak

Tom'la direkt olarak konuşmadım. - I didn't speak with Tom directly.

Lütfen patates cipslerini kaseye koy. Onları direkt olarak torbadan yeme. - Please put the potato chips in the bowl. Don't eat them directly from the bag.

directly
açıkça
directly
anlaşılır biçimde
directly
doğruca

Tom eve varır varmaz doğruca odasına gitti. - Tom went directly to his room as soon as he got home.

Tom doğruca musluktan içiyor. - Tom is drinking directly from the faucet.

directly
yapar yapmaz
الإنجليزية - الإنجليزية
directly
in a direct manner; in a straight line or course
المفضلات