الإنجليزية - التركية
تعريف in a deep drug stupor; very stoned في الإنجليزية التركية القاموس.
- wasted
- heba olmuş
- wasted
- heba olmak
- wasted
- çarçur edilmiş
- wasted
- ziyan edilmiş
- wasted
- boşa harcanmış
Kahkaha olmayan bir gün, boşa harcanmış bir gündür.
-A day without laughter is a day wasted.
Boşa harcanmış zaman telafi edilemez.
-Wasted time is irretrievable.
- wasted
- {f} boşa harca
Parasını boşa harcadığına üzülüyor.
-He regrets his having wasted his money.
Onu okuyarak zamanımı boşa harcamamalıydım.
-I shouldn't have wasted my time reading that.
- wasted
- (deyim) 1. Uyuşturucu madde etkisi altında 2. Kötü şekilde yaralanmış*
- wasted
- {s} (hastalıktan/açlıktan) eriyip bitmiş
- wasted
- boşa harca
- wasted
- {s} ziyan edilmiş, heba olmuş, boşa gitmiş; israf edilmiş, çarçur edilmiş
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف in a deep drug stupor; very stoned في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- wasted
in a deep drug stupor; very stoned
الواصلة
in a deep drug stupor; ve·ry stonedالنطق
Resimler
المفضلات