in a contrary direction to something

listen to the pronunciation of in a contrary direction to something
الإنجليزية - التركية

تعريف in a contrary direction to something في الإنجليزية التركية القاموس.

against
{e} karşı

Kim Kardashian Türkiye karşıtı bir kampanya başlattı, bundan dolayı onu asla beğenmiyorum. - Kim Kardashian started a campaign against Turkey, so I never like her.

Eğer Allah bizimleyse, sonra kim bize karşı çıkabilir? - If God is with us, then who can be against us?

against
{e} aykırı

O, yasalara aykırıdır. - That's against the law.

O, yasalara aykırıdır. - This is against the law.

against
{e} karşısında

Avrupa para birimleri dolar karşısında zayıfladı. - European currencies weakened against the dollar.

Yen dolar karşısında hâlâ düşük. - The yen is still low against the dollar.

against
ters olarak
against
{e} karşı: against the current akıntıya karşı. a vaccine against the flu gribe karşı bir aşı
against
-e değecek şekilde
against
(Ticaret) mukabili
against
(Ticaret) karşılığı
against
karşılaştırarak
against
e karşı
against
karşı olmak

Nükleer savaşa karşı olmak için kuantum fiziğinde bir doktoraya ihtiyacın yok. - You don't need a PhD in quantum physics to be against nuclear war.

against
-e doğru
against
-e karşı
against
over against ona karşı
against
edat karşı
against
{e} aleyhinde, karşı: a vote against the
against
O adam reform düşmanıdır
الإنجليزية - الإنجليزية
against
in a contrary direction to something

    الواصلة

    in a con·tra·ry di·rec·tion to some·thing

    التركية النطق

    în ı kıntreri dayrekşîn tı sʌmthîng

    النطق

    /ən ə kənˈtrerē dīˈreksʜən tə ˈsəmᴛʜəɴɢ/ /ɪn ə kənˈtrɛriː daɪˈrɛkʃɪn tə ˈsʌmθɪŋ/
المفضلات