imzala

listen to the pronunciation of imzala
التركية - الإنجليزية
{f} sign

Prospectuses must be signed by two sponsor representatives. - Prospektüsler iki sponsor temsilci tarafından imzalanmalıdır.

All you have to do is sign this paper. - Yapmanız gereken her şey bu evrakı imzalamaktır.

{f} signed

We were tied to our decision because we signed the contract. - Sözleşme imzaladığımız için kararımıza bağlıydık.

The two sides signed a peace treaty. - Iki taraf bir barış antlaşması imzaladı.

sign on

Please sign on the dotted line. - Lütfen noktalı çizginin üzerini imzala.

Hey, I didn't sign on for this. - Hey, bunun için imzalamadım.

{f} signing

I'm not signing anything. - Ben bir şey imzalamıyorum.

You'd better examine the contract carefully before signing. - Sözleşmeyi imzalamadan önce dikkatlice incelesen iyi olur.

sign out
sign off

He could not sign official papers. - Resmî evrakları imzalayamadı.

autograph

Would you please autograph this book? - Lütfen bu kitabı imzalar mısınız?

Could you please autograph this book? - Lütfen bu kitabı imzalar mısın?

imzalamak
sign

He was forced to sign the document. - Belgeyi imzalamak zorunda kaldı.

He was compelled to sign the contract. - O, sözleşmeyi imzalamak zorunda bırakıldı.

imzalamak
signing
imzalamak
ratify
imzalamak
sign out
imzalamak
sign off
imzalamak
negotiate
imzalamak
sign on
imzalamak
(Ticaret) execute
imzalamak
put signature to
imzalamak
subscribe
imzalamak
underwrite
imzalamak
autograph
imzalamak
to sign; to autograph; to endorse (a check)
imzalamak
sign one's name
imzalamak
to sign; to ratify, to sign; to autograph
التركية - التركية

تعريف imzala في التركية التركية القاموس.

imzalamak
Bir yazı veya belgeye imzasını yazmak, imza atmak. İmza veya işaretle eserin yazarı veya yaratıcısı olduğunu belirtmek
imzalamak
Bir yazı veya belgeye imzasını yazmak, imza atmak
imzalamak
Bir kimseye, hatıra olarak sunulan esere imza atmak
imzalamak
İmza veya işaretle eserin yazarı veya yaratıcısı olduğunu belirtmek
imzala
المفضلات