immerzu

listen to the pronunciation of immerzu
ألمانية - التركية
sürekli olarak, boyunca, mütemadiyen
الإنجليزية - التركية

تعريف immerzu في الإنجليزية التركية القاموس.

always
hep

Hepimiz onun hatalı olduğunu bilsek bile, Tom her zaman haklı olduğunu iddia eder. - Tom always insists that he's right even when we all know that he's wrong.

Ben her zaman kardeşlere sahip olmanın nasıl bir şey olduğunu hep merak ettim. - I've always wondered what it'd be like to have siblings.

all the time
hep

Tom ve ben hep kavga ederiz. - Tom and I fight all the time.

Bugün hava harika fakat bu günlerde hep yağmur yağdı. - The weather today is great, but lately it's been raining all the time.

always
her zaman

Bill her zaman dürüsttür. - Bill is always honest.

Her zaman altıda kalkarım. - I always get up at six.

always
daima

Bana daima yardım ettiniz. - You've always helped me.

Daima sözlüğünü el altında bulundur. - Always have your dictionary close at hand.

all the time
her zaman

İnsanoğlu genellikle iyi olmak ister fakat her zaman çok iyi ve sakin değil. - On the whole human beings want to be good, but not too good and not quite all the time.

O her zaman orada kaldı. - He stayed there all the time.

always
herdem
all the time
ıf.sürece: prep.her zaman
all the time
boyuna
all the time
sürekli

Tom, onlar ilkokuldayken, sürekli Mary'ye sataşırdı. - Tom used to pick on Mary all the time when they were in elementary school.

Sürekli burnumu temizlemek zorundayım. - I have to blow my nose all the time.

always
hemişe
always
sonuna dek
always
durmadan
24/7
Yedi gün, yirmidört saat
24/7
24 / 7
always
tekrar tekrar
always
defalarca
always
boyuna
ألمانية - الإنجليزية
incessantly
continuously
unceasingly
24/7
ceaselessly
always
perennially
all the time
247
Er sah immerzu in Richtung Eingang.
He kept glancing toward the entrance