O oyun çok büyük bir başarı elde etti.
- That play was an immense success.
Brezilya çok zengindir; onun zenginliği çok büyüktür; kahve onun en büyük zenginliklerinden biridir.
- Brazil is very rich; its richness is immense; coffee is one of its greatest riches.
Denizciler engin okyanusta haftalar ya da aylar harcarlar.
- Sailors spend weeks or months in the immense ocean.
Deprem muazzam büyüklükte bir tsunamiye neden oldu.
- The earthquake caused a tsunami of immense size.
Büyük filozofun şerefine muazzam bir anıt dikildi.
- An immense monument was erected in honor of the eminent philosopher.
Bütün bunlara rağmen, ben son derece gurur duyuyorum.
- Nevertheless, I'm immensely proud.
Tom son derece güçlü.
- Tom is immensely powerful.
This question is immensely difficult.
... sooner rather than later is immense. ...
... of three or by a factor of four over the course of a human lifespan. That too was an immense ...