im stillen

listen to the pronunciation of im stillen
الإنجليزية - التركية

تعريف im stillen في الإنجليزية التركية القاموس.

inwardly
derinliğinde
secretly
içten içe

Yıllardır içten içe ona âşığım. - I've been secretly in love with her for years.

Tom bunu kabul etmeyecek ama o Mary'ye içten içe aşık. - Tom won't admit it, but he's secretly in love with Mary.

inwardly
içeride
inwardly
içte
on the quiet
kimseye çaktırmadan
inwardly
içeriye
inwardly
derunen
inwardly
içinden
inwardly
içten
inwardly
içten/içte/içeride
inwardly
manen
on the quiet
çaktırmadan
on the quiet
(deyim) gizlice

Tom ve Mary tüm yaygarayı önlemek için gizlice evlenmek istiyordu. - Tom and Mary wanted to get married on the quiet to avoid all the hullabaloo.

secretly
gizli

O, gizlice bana onun resmini gösterdi. - He secretly showed me her picture.

O, bana fotoğrafını gizlice gösterdi. - He secretly showed me her photograph.

secretly
(zarf) gizli olarak, gizli, el altından, gizlice
secretly
el altından
ألمانية - الإنجليزية
on the quiet
inwardly
surreptitiously
secretly
in a surreptitious manner
at the back of your mind