Ada kış boyunca buzla ve karla kaplıdır.
- The island is covered with ice and snow during the winter.
Roger bulabildiği herhangi bir işte gün boyunca çalıştı.
- Roger worked at any job he could find during the day.
Onun odasına girdiğimde, golf oynadığı yirmi yıl süresince kazandığı çok sayıda kupayı bana gösterdi.
- When I went into his room, he showed me the numerous trophies he had won during the twenty years he had played golf.
Onlar buluşmaları süresince kayak yapmaya gittiler.
- They went skiing during their date.
Yaz tatili sırasında sadece dinleneceğim.
- I'm just going to rest during the summer vacation.
Onun konuşması sırasında öğrenciler istekli olarak dinlediler.
- The pupils listened eagerly during his speech.
Yirmili yaşlarda birçok geç kadın yaz tatilleri esnasında yurt dışına gitmeyi planlıyorlar.
- Many young women in their 20s plan to go abroad during their summer holidays.
O, yolculuğu esnasında bir günlük tuttu.
- He kept a diary during the trip.
O, seyahatleri sırasında çok sayıda etkileyici insanlarla tanıştı.
- He met many fascinating people in the course of his travels.