illustration search example

listen to the pronunciation of illustration search example
الإنجليزية - التركية

تعريف illustration search example في الإنجليزية التركية القاموس.

women
kadınlar

Japon kadınları bebeklerini sırtlarında taşırlar. - Japanese women carry their babies on their backs.

Kadınlar ondan hoşlanmadılar. - Women didn't care for him.

children
çocuklar

O, çocuklarını kendi etrafına topladı. - He gathered his children around him.

Çocuklar yerde uyumak zorunda kalacaklar gibi. - It seems that the children will have to sleep on the floor.

women
kadın

Kadınlar gerçekten oldukça tehlikeliler. Bu konuda ne kadar çok düşünürsem, o kadar çok yüz örtüsünün arkasındaki nedeni anlayabileceğim. - Women really are quite dangerous. The more I think about this, the more I'm able to understand the reasoning behind face covering.

Japon kadınları bebeklerini sırtlarında taşırlar. - Japanese women carry their babies on their backs.

men
adam

Onunla karşılaşmadan önce, Pizzaro adamlarının ve silahlarının çoğunu kasaba yakınında sakladı. - Before meeting him, Pizzaro hid many of his men and guns near the town.

Dört kollu adam bankayı soydu ve 4 milyon dolar ile kaçtı. - Four armed men held up the bank and escaped with $4 million.

children
i., çoğ., bak. child
children
çocuk

Caddede oynamak çocuklar için tehlikelidir. - It is dangerous for children to play in the street.

Çocuklar yerde uyumak zorunda kalacaklar gibi. - It seems that the children will have to sleep on the floor.

men
insan/erkek/adam
children
çocukları

Çocuklarımızın güvenliği için, lütfen yetişkin sitelerine girmeyin. - For our children to be safe, please do not enter adult sites.

Ebeveynler çocuklarına yalan söylemenin yanlış bir şey olduğunu öğretirler. - Parents teach their children that it's wrong to lie.

children
(Bilgisayar) alttakiler
children
döl döş
women
kadın milleti
men
(Tıp) Her ay tekrarlayan uterus kanaması (adet) anlamına önek
groups
gruplar

O, ırkçı gruplarla temas halinde olduğunu mahkemede itiraf etti. - He confessed in court that he was in touch with racist groups.

Küçük gruplar halinde ödev üzerinde çalışın. - Work on the assignment in small groups.

men
erkek

Biz, erkekler kadınları beklemeye alışığız. - We men are used to waiting for the women.

Oğlum kadınların erkeklerden daha güçlü olduklarını düşünüyor. - My son thinks women are stronger than men.

children
childs
women
i., çoğ., bak. woman
الإنجليزية - الإنجليزية
photographs
men
children
women
groups
illustration search example

    الواصلة

    il·lus·tra·tion search ex·am·ple

    التركية النطق

    îlıstreyşın sırç îgzämpıl

    النطق

    /ˌələsˈtrāsʜən ˈsərʧ əgˈzampəl/ /ˌɪləsˈtreɪʃən ˈsɜrʧ ɪɡˈzæmpəl/
المفضلات