Tom yasadışı olarak Avustralya'daydı.
- Tom was in Australia illegally.
İki genç Pokemon Go oynarken yasadışı olarak sınırı geçti.
- Two teenagers illegally crossed the border while playing Pokemon Go.
Tom kaçak bir yabancı.
- Tom is an illegal alien.
Kaçak ağaç kesimi önemli ölçüde azalmıştır.
- Illegal logging has decreased considerably.
Tabancaların yasadışı yapılması gerektiğini düşünüyor musunuz?
- Do you think that handguns should be made illegal?
Çelik tuzakları yasadışıdır.
- Steel traps are illegal.
Yasal olmayan bir şey yapmadık.
- We didn't do anything illegal.
Bu yasal olmayan bir işlemdir.
- This is an illegal procedure.
Hükümet yasadışı yabancıları yasaklamanın bir parçası olarak kovuyor.
- The government is expelling illegal aliens as part of a crackdown.
Çimlerde yürümek yasak ama ya koşmak?
- It's illegal to walk on the grass, but what about running?
Kanuna aykırı park etmekten, ona 5.000 yen ceza verdiler.
- They fined him 5,000 yen for illegal parking.
He received a ticket for illegally parking next to a fire hydrant.
... So for instance, I would not give driver's licenses to those that have come here illegally ...
... are sanctioned for doing so. I won't put in place magnets for people coming here illegally. ...