However, only the human community has verbal languages as a means of communication.
- Ancak, sadece insan topluluğunun bir iletişim aracı olarak sözlü dili vardır.
What changes the world is communication, not information.
- Dünyayı değiştiren bilgi değil iletişimdir.
She'd like him to get in touch with her as soon as possible.
- O, onun mümkün olan en kısa sürede onunla iletişim kurmasını istiyor.
Keep in touch with me.
- Benimle iletişimi koparmayın.
Social relationships influence conversations.
- Sosyal ilişkiler iletişimi etkiler.
The setting influences the conversation.
- Ortam iletişimi etkiler.
He has a good command of English.
- O, iyi derecede İngilizce iletişimine sahiptir.
He has a perfect command of English.
- Mükemmel bir İngilizce iletişimi var.
They monitored the enemy's radio communications.
- Düşmanın telsiz iletişimlerini izlediler.
Nowadays, cryptography is often used to make online communications and transactions more secure.
- Günümüzde, kriptografi genellikle online iletişim ve işlemleri daha güvenli yapmak için kullanılır.