ihtiyaç duyma

listen to the pronunciation of ihtiyaç duyma
التركية - الإنجليزية
need

Tom bought a few things he didn't need. - Tom ihtiyaç duymadığı birkaç şey satın aldı.

I have so many things I don't need. - İhtiyaç duymadığım pek çok şeyim var.

requiring
needing

You won't be needing that where you're going. - Gittiğin yerde buna ihtiyaç duymayacaksın.

ihtiyaç duymak
need
ihtiyaç duy
{f} need

They were needed in South America. - Güney Amerika'da onlara ihtiyaç duyuldu.

Tom may take all the time he needs. - Tom ihtiyaç duyduğu tüm zamanı alabilir

ihtiyaç duy
{f} needed

They were needed in South America. - Güney Amerika'da onlara ihtiyaç duyuldu.

I'd like to stay and help, but I'm needed elsewhere. - Kalıp yardımcı olmak istiyorum ama bana başka bir yerde ihtiyaç duyuluyor.

ihtiyaç duymak
depend
ihtiyaç duymak
call for
ihtiyaç duymak
{f} stand
ihtiyaç duymak
to feel a/the need (for)
ihtiyaç duymak
to feel the need (for), to need
التركية - التركية

تعريف ihtiyaç duyma في التركية التركية القاموس.

İhtiyaç duyma
(Osmanlı Dönemi) İRTİFAK
İhtiyaç duymak
muhtaç olmak
İhtiyaç duymak
gereksinmek
ihtiyaç duyma
المفضلات