Tom made one serious omission.
- Tom ciddi bir ihmalde bulundu.
He is neglecting his research these days.
- O, bu günlerde yaptığı araştırmayı ihmal ediyor.
I cannot, however, neglect his warning.
- Fakat onun uyarısını ihmal edemem.
Liisa accused me of negligence.
- Liisa beni ihmalkarlıkla suçladı.
I'm displeased with your negligence.
- İhmalkarlığından memnun değilim.
He criticized me for neglecting my duty.
- Görevimi ihmal ettiğim için beni eleştirdi.
Tom was accused of neglecting his duty.
- Tom görevini ihmal etmekle suçlandı.
It was careless of me to forget to answer your letter.
- Mektubuna cevap yazmayı unutmak benim ihmalkarlığımdı.
How careless you are to forget such an important thing!
- Böyle önemli bir şeyi unutacak kadar ne kadar ihmalkarsın!