if not

listen to the pronunciation of if not
الإنجليزية - التركية
değilse bile
medikçe
değilse

Hepsi değilsede, birçok insan yemek yemeği sever. - Most, if not all, people enjoy eating.

Hepsi değilse de, çoğu ebeveynler çocuklarının iyi olmasını isterler. - Most, if not all, parents want their children to be good.

eğer olmazsa
mezse
aksi taktirde
aksi takdirde
yoksa

Bir insanın yaşama hakkı varsa öyleyse bir insanın aynı zamanda ölme hakkı da olmalı. Eğer yoksa, o zaman yaşamak bir hak değil ama bir zorunluluktur. - If one has the right to live, then one should also have the right to die. If not, then living is not a right, but an obligation.

Bir insanın yaşama hakkı varsa, aynı zamanda ölme hakkı da olmalı. Eğer yoksa; o zaman yaşamak bir hak değil, zorunluluktur. - If one has the right to live, then one should also have the right to die. If not, then living is not a right, but an obligation.

olmazsa

Bu akşam partiye gider misin? Olmazsa gidip film izleyelim. - Will you be going to the party tonight? If not, let's go watch a movie.

eğer öyle değilse
aksi halde
were it not
o değildi
الإنجليزية - الإنجليزية
if not for, were it not that
perhaps; indicating possibility of being more remarkable (greater or better or sooner) than; "will yield 10% if not more"; "pretty if not actually beautiful"; "let's meet tonight if not sooner
were it not
if not

    التركية النطق

    îf nät

    النطق

    /əf ˈnät/ /ɪf ˈnɑːt/

    فيديوهات

    ... It is, if you don't have any shadows, you're not standing ...
    ... DON'T YOU DIE ON ME, NOT NOW! ...
المفضلات