تعريف idler في الإنجليزية التركية القاموس.
- {i} aylak
- {i} boş gezen kimse
- (Mekanik) avara kasnağı
- boş gezenin boş kalfası
- haymana
- (Mekanik) avara dişlisi
- (Otomotiv) avare
- et
- kasnak
- (Otomotiv) avara
- ara tekerleği
- avara kasnak
- avara çark
- boş gezen
- {i} kaldırım mühendisi
- {i} tembel
- {i} mak. avara dişlisi
- {i} ara çarkı
- {i} işsiz
- {i} mak. avara kasnağı
- anaforcu
- istikamet tekeri
- ara
- idle
- {s} başıboş
Er ya da geç, bu başıboşluğundan pişman olacaksın.
- Sooner or later, you will regret your idleness.
Ben başıboş tahminle meşgul olmam.
- I don't engage in idle speculation.
- idler collar
- bileziği
- idler collar
- istikamet plakası
- idler gear
- (Otomotiv) avare dişlisi
- idler gear
- (Mekanik) avara dişli
- idler wheel
- avara kasnağı
- idler wheel
- istikamet tekeri
- idler pulley
- avara kasnağı
- idler sheave
- avara kasnağı
- idler wheel
- avara çarkı
- idler arm
- (Otomotiv) direksiyon rot kolu
- idler arm
- (Otomotiv) avare kolu
- idler group
- (Askeri) gergi grubu
- idler guard
- istikamet tekeri muhafazası
- idler lever
- (Tekstil) avara kolu, avara levyesi, kayışı boşa alan tertibat
- idler pulley
- (Otomotiv) avare kasnağı
- idler pulley
- (Tekstil) avara çıkrığı, avara kasnağı
- idler roller
- avara rulo
- idler wheel
- (Askeri) GERGİ TEKERLEĞİ: Tırtıllı araçlarda; bir nihayetsiz tırtıl veya zinciri, cer dişlisine intikal ettirmek suretiyle, devamlı olarak döndürmeye yarayan tekerlek
- idle
- {f} (motor) rölantide/avarada
- idle
- boşta
Onun meşgul olduğunu sanıyordum ama tam tersine boştaydı.
- I thought he was busy, but on the contrary he was idle.
İnsanlar kadar zengin olurlarsa olsunlar, boşta olmamalılar.
- No matter how rich a man may be, he ought not to be idle.
- idle
- boş duran
Boş duran eller şeytanın aletidir.
- Idle hands are the devil's tool.
- idle
- (Bilgisayar) boş durma
- idle
- (Politika, Siyaset) gerçeklere dayanmayan
- idle
- eylemsiz
- idle
- (Bilgisayar) boş duran boş
- idle
- boşta çalışmak
- idle
- avarelik etmek
- idle
- rölantiye almak
- idle
- işlemeyen (makine)
- idle
- rölantide çalışmak
- idle
- asılsız (söz)
- idle
- atıl durumda
Makineler artık atıl durumda.
- The machines are idle now.
- idle
- (Politika, Siyaset) temelsiz
- idle
- etkin olmayan
- idlers
- (İnşaat) makara
- reverse gear idler
- (Otomotiv) geri vites avare dişlisi
- reverse idler gear
- (Otomotiv) geri vites avara dişlisi
- reverse idler gear
- geri vites avare dişlisi
- reverse idler gear
- (Otomotiv) geri vites ara dişlisi
- reverse idler gear
- (Otomotiv) geri vites dişlisi
- idle
- işsiz
- idle
- yararsız
- idle
- boş
O, zamanını boşa harcar.
- He idles away his time.
İnsanlar kadar zengin olurlarsa olsunlar, boşta olmamalılar.
- No matter how rich a man may be, he ought not to be idle.
- idle
- aylak
Aylaklık şeytanın atölyesidir.
- Idleness is the devil's workshop.
Okul günlerimde aylak olduğum için pişmanım.
- I regret having been idle in my school days.
- idle
- zaman öldürmek
- idle
- sonuçsuz
- idle
- tembel
Başarısızlık onun tembelliğinden kaynaklanıyor.
- The failure is due to his idleness.
Yaz tatili her zaman tembellik ve rahatlamaya eşittir.
- Summer vacation always equals idleness and relaxation.
- idle
- yavaş gitmek
- idle
- (motor/vb.) yavaş çalışmak
- adjustable idler pulley
- (Tekstil) ayarlanabilen avara kasnağı
- belt idler
- (Tekstil) avara çıkrığı, avara kasnağı
- idle
- {s} haylaz
- idle
- {f} boş durmak
- idle
- {s} boş, asılsız (söz/vaat/tehdit)
- idle
- {s} avare
Çalışma avareliğe tercih edilir.
- Work is preferable to idleness.
- idle
- {s} boş (vakit)
- idle
- boşta çalışmak idle mo ments boş zamanlar idle pulley
- idle
- {s} gereksiz
- idle
- {s} kullanılmayan
- idle
- {s} işsiz güçsüz
- idle
- {s} verimsiz
- idle
- {f} boşta olmak
- idle
- vaktini boşa harcamak
- idle
- boş şeylerle meşgul olmak
- idle
- {f} boşa harcamak
- idle
- {s} işe yaramaz
- idle
- boş duran,v.boşa zaman harca: adj.atıl
- idle
- {s} boşa geçen
- idle
- {s} işlemeyen
- idle
- (Nükleer Bilimler) avara
- idle
- {s} çalışmayan
- idle
- idling pulley avara kasnagı idle away time zam
- idle
- {s} yersiz
- idle
- ara
- idle
- rölanti
- reverse idler
- (İnşaat) geri ara dişli
- track idler
- (İnşaat) istikamet tekeri