Their culture values obedience to those in positions of authority.
- Onların kültür değerleri, otorite konumundaki kişilere itaat etmektir.
Don't interpret their silence as obedience.
- Onların sessizliğini itaat olarak yorumlama.
I can't do anything but obey him.
- Ona itaat etmekten başka bir şey yapamıyorum.
We have to obey orders.
- Emirlere itaat etmek zorundayız.
I will not tolerate such subordination.
- Ben böyle itaate katlanmayacağım.
We have the alternative of death and submission.
- Ölüm ve itaat alternatifimiz var.
We have to obey orders.
- Emirlere itaat etmek zorundayız.
I intend to obey those orders.
- Ben o emirlere itaat etmek niyetindeyim.