On the second morning, the Scotsman saw from the top of his tree a great castle far away.
- İkinci sabah İskoçyalı ağacının tepesinden uzakta büyük bir kale gördü.
There were once a Scotsman and an Englishman and an Irishman serving in the army together, who took it into their heads to run away on the first opportunity they could get.
- Bir zamanlar elde ettikleri ilk fırsatta kaçmayı kafalarına koyan bir İskoçyalı ve bir İngiliz ve bir İrlandalı orduda birlikte hizmet ediyorlardı.