i̇lle

listen to the pronunciation of i̇lle
التركية - الإنجليزية

تعريف i̇lle في التركية الإنجليزية القاموس.

ille
whatever happens
ille
particularly
ille
necessarily

The measure of success is not necessarily money. - Başarı ölçüsü ille de para değildir.

Tom doesn't necessarily have to go there by himself. - Tom ille de oraya tek başına gitmek zorunda değil.

ille
especially
ille
in any case
ille
or else
ille
otherwise, or else: Bana bunu yaparsın, ille sana o işi yapmam. You do this for me, or else I won't do that job for you
ille
especially, in particular; above all: Hepsini tebrik etti, ille Dündar. He congratulated them all, Dündar in particular. İlle o şiiri sevdim. I liked that poem above all. Gözleri! İlle gözleri! Her eyes! Above all else, her eyes!
ille
in any case, whatever happens; or else; especially, particularly; necessarily
ille
excepting, except, save, other than, but: Bunu kimse yapamaz, ille Sinan. No one but Sinan can do this. Kimse bilmez, ille Allah bilir. No one but God knows this
ille
but, yet: Yorgundular, ille vuruşmaya devam ettiler. They were tired but they continued to fight
ille
no matter what, come what may, at all costs, regardless: İlle bizimle gelecekti. She was going to come with us no matter what
il
province
il
country, nation
il
county
il
administrative province (of a country)
il
provincial
il
country
il
compound
il
(Bilgisayar) state/province
il
state
il
County, province
İl
provencial
il
province " vilayet; country, nation" ülke, yurt, el
il
oblast
ille de
necessarily

Tom doesn't necessarily have to go there by himself. - Tom ille de oraya tek başına gitmek zorunda değil.

The measure of success is not necessarily money. - Başarı ölçüsü ille de para değildir.

ille ve lakin
(Konuşma Dili) nevertheless, yet
الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف i̇lle في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

il
pharmaceutical abbreviation, intralesional
il
A form of the prefix in-, not, and in-, among
il
Ilyushin Design Bureau
il
being nine more than forty
il
Independent Living
il
Interlanguage The term given to the language spoken by learners of a foreign or second language prior to having achieved a native speaker like standard with said foreign or second language
il
Israel (in Internet addresses). Illinois. the written abbreviation of Illinois. Bronzino Il Guercino Il Kim Il sung Kim Jong Il Kim Chong Il Aldo Manuzio il Vecchio Il Duce Il Rosso
il
a Midwest state in north-central United States
il
See: Instruction Listing (IL)
il
Instruction List (IL), a low-level Boolean language similar to the simple textual PLC languages that are programmed at the register level
il
Interleukine
il
Illinois USPS abbreviation The Villanova University Law School provides some links to state government web sites for Illinois USACityLink com has a page with mostly city and town links
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) Hastalık, maraz, dert, sakatlık. Mûcib, maksad, gaye.(...Göz ile görünmeyen bir mikrob, bir hayvancık, küçüklüğüyle beraber pek ince ve garib bir makine-i İlâhiyeyi hâvidir. O makina mümkinattan olduğundan vücud ve ademi mütesavidir. İlletsiz vücuda gelmesi muhaldir. O makinenin bir illetten vücuda geldiği zaruridir. İ.İ.)
(Osmanlı Dönemi) (İllet) Esas sebeb. Vesile
illaki
illa
ille
Hele, özellikle: "İlle o gözleri, ille o gözleri."- H. R. Gürpınar
ille
Ne olursa olsun, hangi şartta olursa olsun, her hâlde: "İlle seni evine kadar geçireceğim diye ayak diriyor."- H. Taner
ille
Yoksa, olmazsa
ille
Hele, özellikle
ille
Ne olursa olsun, hangi şartta olursa olsun, her hâlde
il
Yabancı
il
Merkezî idarenin vali yönetimindeki en önemli bölümü, vilayet: "İllerin idaresi yetki genişliği esasına dayanır."- Anayasa. Şehrin niteliklerini taşıyan büyük yerleşim yeri. Ülke, yurt
il
Merkezî idarenin vali yönetimindeki en önemli bölümü, vilâyet
il
Şehrin niteliklerini taşıyan büyük yerleşim yeri
il
Büyük dikiş, teğel
il
Ülke, yurt
il
Eski Türklerde devlet
ille velakin
Gel gelelim, bununla birlikte
İl
(Osmanlı Dönemi) VİLAYET
İl
vilayet
الإنجليزية - التركية

تعريف i̇lle في الإنجليزية التركية القاموس.

il
ede
i̇lle
المفضلات