i̇lk kez

listen to the pronunciation of i̇lk kez
التركية - الإنجليزية
for the first time
very first time
ilk kez
first

I saw a movie for the first time in two years. - İki yılda ilk kez bir film izledim.

He went to Paris for the first time. - Paris'e ilk kez gitti.

ilk kez
first-time

Tom's a first-time offender. - Tom bir ilk kez yakalanan.

ilk kez
for the first time

Two weeks ago, I visited Disneyland for the first time. - İki hafta önce, ilk kez Disneyland ziyaret ettim.

He went to Paris for the first time. - Paris'e ilk kez gitti.

ilk kez
early times
ilk kez
first time

Two weeks ago, I visited Disneyland for the first time. - İki hafta önce, ilk kez Disneyland ziyaret ettim.

She went to Paris for the first time. - Paris'e ilk kez gitti.

ilk kez kırpılan koyun
shearling
sosyeteye ilk kez takdim edilen genç kız
deb
sosyeteye ilk kez tanıtılan delikanlı
debutant
sosyeteye ilk kez tanıtılan genç kız
debutante
i̇lk kez
المفضلات