التركية - الإنجليزية
تعريف i̇klim في التركية الإنجليزية القاموس.
- iklim
- climate
Generally speaking, the climate in England is mild.
-Genelde, İngiltere'de iklim yumuşaktır.
The climate in Japan is milder than in England.
-Japonya'da iklim İngiltere'dekinden daha ılımandır.
- iklim
- clime
Poverty is probably more difficult in colder climes.
-Yoksulluk soğuk iklimlerde muhtemelen daha zordur.
- iklim
- sky
- iklim
- climatic
London is different from Tokyo climatically.
-Londra Tokyo'dan iklim olarak farklıdır.
- iklim
- region
For him, the arctic climate of Arkhangelsk was hell on earth, but for her, who had grown up in this region, Arkhangelsk was heaven on earth.
-Onun için, Arhangelsk'in arktik iklimi yeryüzündeki cehennemdi, ama o bölgede büyüyen diğeri için Arhangelsk yeryüzündeki cennetti.
Coastal regions generally have milder climates.
-Kıyı bölgelerinin genellikle daha yumuşak iklimleri vardır.
- iklim bilimi
- climatology
- iklim bölgeleri
- (Askeri) climatic zone
- iklim değişiklikleri
- climatic changes
- iklim değişimi
- (Çevre) climate change
- iklim değişimi
- (Meteoroloji) climatic change
- iklim kontrolü
- climate control
- iklim koşulları
- climatic factors
- iklim kuşakları
- climatic zones
- iklim modeli
- climate model
- iklim verileri
- (Meteoroloji,Teknik) weather data
- iklim şartları
- (Coğrafya) climate conditions
- kuru (iklim)
- arid
- yumuşak (iklim)
- benign
- iklim bilimi
- climate science
- iklim değişikliği
- Climate change
- karasal iklim
- Terrestrial climate
- Hava Kuvvetleri Muharebe İklim Bilimi Merkezi
- (Askeri) Air Force Combat Climatology Center
- denizsel iklim
- (Coğrafya) maritime climate
- fiziksel iklim
- (Meteoroloji) physical climate
- iklim analiz merkezi
- (Meteoroloji) climate analysis center
- iklim bakımından
- climatically
- iklim bölgesi
- climatic zone
- iklim bölgesi
- climate region
- iklim değişkenliği
- climate variability
- iklim diyagramı
- climagram
- iklim kontrol paneli
- climate control panel
- iklim kutusu
- climate box
- iklim kuşağı
- belt
- iklim kuşağı/bölgesi
- climatic zone
- iklim modellemesi
- climate modeling
- iklim normali
- (Çevre) climatic normal
- iklim sigortası
- (Ticaret) climate risk
- iklim sınıflaması
- (Jeoloji) climate classification
- iklim sınıflaması
- (Meteoroloji) climatic classification
- iklim sıçramaları
- (Çevre) climatic fluctuations
- iklim tahmin merkezi
- (Meteoroloji) climate prediction center
- iklim tedavisi
- (Tıp) climatotherapy
- iklim tipi
- (Çevre) climatic type
- iklim tipleri
- (Askeri) climatic type
- iklim türev araçları
- (Ticaret) weather derivatives
- iklim yuvası
- climate housing
- iklim ünitesi
- climate unit
- iklim ısınması
- (Çevre) climate warming
- mikro iklim
- (Meteoroloji) micrclimate
- mimari ve iklim
- (Mimarlık) architecture and climate
- mutedil iklim
- (Meteoroloji) temperate climate
- nemli iklim
- humid climate
- sosyal iklim
- (Pisikoloji, Ruhbilim) social climate
- sıcak iklim kireç kaymağı
- (Askeri) super tropical bleach
- yedi iklim dört bucak
- everywhere
- yıl-iklim
- year-climate
- ılıman iklim sebzeleri
- solanum
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف i̇klim في التركية التركية القاموس.
- abuhava
- (Osmanlı Dönemi) KİŞVER
- iklim
- Yeryüzünün herhangi bir yerinde, hava yuvarı olaylarının ortaklaşa gerçekleştirdikleri etkilerin uzun yılların ortalamasına dayanan durumu. Ülke, diyar: "Geceleri çalışmak, gündüzlerinin çok sıcak olduğu iklimlerde alışılmış manzaralardandır."- R. H. Karay
- İKLİM
- (Osmanlı Dönemi) Bak: Iklim
- iklim
- Yeryüzünün herhangi bir yerinde, hava yuvarı olaylarının ortaklaşa gerçekleştirdikleri etkilerin uzun yılların ortalamasına dayanan durumu
- iklim
- Ülke, diyar
- iklim
- Abuhava
- karasal iklim
- Karasal iklim, kıtaların orta kesimlerinde deniz etkisinden uzak yerlerde, ve Kuzey Yarım Küre'de etkili olan iklim çeşitidir. Kışları soğuk ve karlı geçer, yazlar ise özellikle Orta Asya'da ve Anadolu'da sıcak ve kurak geçer, Türkiye'nin büyük bir kısmında özellikle İç Anadolu Bölgesi'de, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde ve Doğu Anadolu Bölgesi'nde etkili olur
- iklim bilimci
- İklim bilimi uzmanı, klimatolog
- iklim bilimi
- İklimleri inceleyen bilim, klimatoloji
- iklimler
- ekalim
- karasal iklim
- bakınız: kara iklimi
- tropikal iklim
- Dönenceler arasında kalan bölgelerde görülen iklim