They were needed in South America.
- Güney Amerika'da onlara ihtiyaç duyuldu.
She needed fuckin' words of love.
- O, kahrolası aşk sözlerine ihtiyaç duyuyordu.
Tom bought a few things he didn't need.
- Tom ihtiyaç duymadığı birkaç şey satın aldı.
You won't be needing that where you're going.
- Gittiğin yerde buna ihtiyaç duymayacaksın.
You won't be needing that where you're going.
- Gittiğin yerde buna ihtiyaç duymayacaksın.
My mother gave me all the love I needed.
- Annem bana ihtiyaç duyduğum tüm sevgiyi verdi.
She needed fuckin' words of love.
- O, kahrolası aşk sözlerine ihtiyaç duyuyordu.