They continued to export goods secretly.
- Gizliden mal ihraç etmeye devam ettiler.
Tom couldn't figure out how to export JPEG files.
- Tom JPEG dosyaları nasıl ihraç edeceğini bulamadı.
In order to finance the war, bonds are issued.
- Savaşı finanse etmek için tahvil ihraç edilmektedir.
Exporting water from an arid country to the rainy Europe is pure folly.
- Kurak bir ülkeden yağışlı Avrupa'ya su ihraç etmek saf çılgınlık.
The U.S. exports billions of dollars' worth of passenger airplanes.
- Amerika Birleşik Devletleri milyarlarca dolar değerinde yolcu uçakları ihraç etmektedir.