Tom made one serious omission.
- Tom ciddi bir ihmalde bulundu.
I cannot, however, neglect his warning.
- Fakat onun uyarısını ihmal edemem.
Tom neglected his work.
- Tom işini ihmal etti.
The accident was due to the negligence of the caretaker.
- Kaza yönetici ihmali yüzündendi.
The opposition accused the prime minister of negligence.
- Muhalefet başbakanı ihmalkarlıkla suçladı.
Mary has been neglecting her children.
- Mary çocuklarını ihmal ediyor.
He is neglecting his research these days.
- O, bu günlerde yaptığı araştırmayı ihmal ediyor.
It was careless of me to forget to answer your letter.
- Mektubuna cevap yazmayı unutmak benim ihmalkarlığımdı.
How careless you are to forget such an important thing!
- Böyle önemli bir şeyi unutacak kadar ne kadar ihmalkarsın!