Tom was forced into bankruptcy.
- Tom iflas etmek zorunda kaldı.
They neglected his advice, with the result the their company went bankrupt.
- Onun tavsiyesini uygulamadılar, sonuçta şirketleri iflas etti.
Many small companies went bankrupt.
- Birçok küçük şirketler iflas etti.
For all their efforts, company had to file for bankruptcy - Tüm çabalarına rağmen şirket iflas etti.